Yeni ve yenilikçi bir eko-yelkenli olan The Sea Cleaners – Manta; okyanus çöplerini toplayacak, plastiği geri dönüştürecek, atıkları yakarak elektrik üretecek ve kendi enerji kaynaklarından kendi kendine güç sağlayacak işte karşınızda fütüristik bir yelkenli The Manta.
Lunapark Creative Works olarak, sürdürülebilir yaşama ve bunu destekleyen yenilikçi teknolojilerle hayata geçirilen tasarımlara oldukça ilgi duyuyoruz. The Manta da ufuk açan teknolojileriyle bunlardan biri. Bilindiği gibi okyanus kirliliğinin %80 ‘i plastik atık kaynaklı ve buna rağmen dakikada okyanuslara atılan plastik miktarı hala 17 ton. Bu gerçekle yüzleştiğimizde The Manta haberimiz size ve dünyaya ilaç gibi gelecek.
Okyanuslara dakikada 17 ton plastik atık boşaltılıyor.
Okyanuslardaki atığın %80 i plastiktir.
Bugüne kadar 1.400 deniz canlısı plastik atıklar sebebiyle etkilendi.
The Sea Cleaners – Manta’nin Yelkenlisinin İsmi Nereden Geliyor?
Bir vatoz türü olan Manta, suyu filtreleyerek beslenen denizlerin en estetik ve etkileyici deniz canlılarından biridir. İki yanında kanatları bulunan ünlü okyanus vatozu Manta Ray’den ismini alıyor. Bu fütüristik tekne’nin yapısı itibariyle yanlara doğru genişleyerek açılıp (içeri ve geri) çekilebilen kanatlardan oluşmaktadır. Bu sayede eşsiz özelliklere sahip olan bu yelkenli denizlerdeki atıkları temizleme rolü ile yerini alıyor.
The Sea Cleaners Manta; Deniz Plastik Atıkları Toplamak için Öncü Olacak Eşsiz Özelliklerdeki Bir Yelkenli
Manta’nın ortaya çıkışı da hayli enteresan. İsviçreli, dünya şampiyonu bir yelkenci olan Yvan Bourgnon 20 yıllık yelken kariyerinde birçok okyanusu aşarak yarışa katılmış, 2 defa dünyanın etrafını dolaşmış bir mucit ve maceraperesttir. 2015 yılında Atlantik Okyanusu geçişi yarışı Transat Jacques Vabre‘de teknesine takılan plastik atıklar yüzünden yarışı terk etmek zorunda kalmış. Yvan Bourgnon, teknesiyle yüzen nesnelere vurmaktan ve cennetin bir çöplüğe dönüştüğünü görmekten bıkarak 2016 yılında bir sivil toplum örgütü olan ve okyanus kirliliğine karşı mücadeleye kendini adayarak “The Sea Cleaners” Şirketini kurmuş. Ardından endüstriyel ölçekte yüzen plastik atıkları toplayabilen ilk deniz temizleme botu olan Manta macerası başlamış.
“8 yaşımdan beri okyanusları geziyorum. Bozulduğunu, ısındığını, asitleştiğini ve plastikleştiğini gördüm. The SeaCleaners derneğini, plastik atıkların toplanmasında öncü olan Manta adlı devrimci bir gemi yaratma arzusuyla bu küresel belaya karşı savaşmak için kurdum. Bugün SeaCleaners tüm cephelerde savaşıyor: farkındalık ve önleme, bilimsel bilginin yayılması, döngüsel ekonomiye geçiş ve atıkların karada ve denizde toplanması.
Yvan Bourgnon – The Sea Cleaners Manta Projesi Kurucusu
Fransa ve İsviçre’de bir Crowdfunding kampanyasının ardından, 2020-2021 yıllarında inşaata hazırlık için mühendis, teknisyen ve araştırmacıdan oluşan 58 kişilik bir ekiple The Manta’nın ön ve detaylı çalışmalarını başlatmış.
The Sea Cleaners Manta; Kirliliğe Karşı Somut Çözümler Sunuyor
Dev bir yelkenli olan The Manta, okyanustaki plastik kirliliğine karşı ön cephede savaşması için tasarlanmış. Bu ilk eco- yenilikçi teknoloji fabrikası gemi, büyük miktarlarda deniz plastik atığını toplama, işleme ve geri kazanma kapasitesine sahip türünün ilk örneği olacak.
The Manta, yerleşik fabrikası sayesinde denizde toplanan plastik atıkların % 100’ünü yönetebilen tek iş teknesi olacak. En az çevresel ayak iziyle toplanan tüm plastiği enerjiye dönüştürebilen bir piroliz enerji dönüştürme ünitesi kullanılarak manuel olarak ayrılacak, işlenecek ve geri kazanılacaktır. Saatte 1 ila 3 ton atık toplama ve işleme kapasitesiyle Manta’nın hedefi, okyanuslardan yılda 5.000 ila 10.000 ton plastik atıktan kurtulmaktır. https://tr.wikipedia.org/wiki/Piroliz
Piroliz Nedir?
- Piroliz malzemelerin asal bir ortamda yüksek sıcaklıklarda termal ayrışmasıdır. Kimyasal bileşim değişikliğini içerir. Kelime Yunanca kökenli pyro “ateş” ve parçalama “ayırma” unsurlarından türetilmiştir. Piroliz en yaygın olarak organik malzemelerin işlenmesinde kullanılır.
The Sea Cleaners teknik ekibi, plastik kirliliğine karşı, cesur ve orijinal bir proje olan The Manta ile çığır açan bir dizi çözüm geliştiriyor. Türünün ilk örneği olan bu işleme gemisi, yüksek derecede kirli sularda, kıyılar boyunca, haliçlerde ve büyük nehirlerin ağızlarında bulunan büyük hacimlerde yüzen plastik döküntüleri toplamak, işlemek ve yeniden kullanmak üzere tasarlanmış.
Kirlilikten arındırılmış bir okyanus için savaşmak yaşamımızı sürdürebilmek için hayati öneme sahip ve aynı zamanda geleceğimize verdiğimiz bir söz. Aynı zamanda çoğumuza ilham veren güzellik ve özgürlük arzusunu savunmakla da ilgilidir.
The Sea Cleaners Şirketinin Misyonu
The Sea Cleaners Manta ayrıca 80 kişiye kadar kapasiteli 60 m² konferans alanı ile aynı zamanda okyanusların korunması ve arındırılması için eğitim ve öğrenim konferansları düzenlenecek bir platform olacak. Hatta atık yönetimi ve yeniden kullanım için yenilikçi teknolojik çözümler ,”yeşil gemiler” ,”akıllı gemiler” için bir vitrin olacak.
The Manta’nın Atık Toplama Sistemleri ve Hedefleri Neler?
- Yılda 5 ila 10.000 ton hedef ile Manta, hem yüzen makro atıkları hem de daha küçük döküntüleri 10 milimetreden yukarı ve bir metre derinliğe kadar çıkaracak.
- Atık katmanlarının yoğunluğuna ve yakınlığına bağlı olarak, Manta yılda 5 ila 10.000 ton toplama hedefi ile saatte 1 ila 3 ton atık toplayabilecek. Haftada 7 gün, günde 20 saate kadar çalışabilecek.
The Manta, Dört Tamamlayıcı Toplama Sistemi ile Donatılmıştır:
- Atıkları gemiye getiren atık toplama konveyörleri.
- 46 metrelik toplama açıklığına sahip üç yüzdürülebilir toplama sistemi ve yüzey atıkları toplanır.
- Okyanusun The Manta’nın ulaşamadığı en sığ last dar kısımlarından hem mikro hem de makro lastic atıkları toplayabilen iki küçük, çok amaçlı toplama botu veya “Mobulas”.
- Sudan en büyük yüzen döküntü parçalarını çeken iki yanal vinç.
Ancak Katamaran hala planlama aşamasındadır. Üretiminin iki yılda tamamlanması ve 2024’te suya inmesi planlanıyor. Denizdeki deneme seyirlerinin ise Avrupa ve Asya sularında 2025 yılında gerçekleştirilmesi bekleniyor. Bourgnon’a göre maliyetlerin sadece üçte biri karşılanmış olsa da projesini farklı bir CO2 ayak izine sahip “yeni nesil gemilerin” başlangıcı olarak görüyor. Mevcut eko-katamaranın CO2 emisyonlarını yüzde 75 azaltmasını bekliyor.
